Your browser (Internet Explorer 7 or lower) is out of date. It has known security flaws and may not display all features of this and other websites. Learn how to update your browser.

X

Operasyonel Verimliliğe Odaklanmak – İnan Ekici

Dünyada olduğu gibi ülkemizde de sahiplikten kullanıma olan kayma tüm hızıyla devam ediyor. Bu da operasyonel kiralamanın kurumlar, hatta bireyler tarafından da tercih edilmesine sebep oluyor. Mega trendlerin etkisi ile artan şehirleşme, artan trafik yoğunluğu, artan seyahatler artık operasyonel kiralama sektörünü sadece motorlu araç kiralamaktan çıkarıp müşterilerinin her türlü mobilite ihtiyacını karşılayan çözüm ortaklığı yapmaya yönlendiriyor. Teknoloji de mobilite çözümleri için artan oranda kullanılıyor.

Ülkemizde de dönemsel durağanlığı göz ardı edersek, küresel akımla paralel gelişmeler yaşanıyor. Özellikle kaynaklarını verimli kullanmak isteyen şirketler ticari faaliyetlerinde ihtiyaç duydukları araçları temin etmek için satın alma alternatifi yerine operasyonel kiralamayı tercih ediyorlar. Bu sayede zaten sınırlı olan kaynaklarını ana faaliyet alanlarında değerlendirme imkânı bulurken araç sahipliğinden kaynaklanan birçok riski de bertaraf etme imkânına kavuşuyorlar.

2018 yılının ikinci yarısında başlayan ve halen etkileri sürmekte olan ülke ekonomimizdeki bozulma, ticari hayatı maalesef olumsuz yönde etkiledi. Elbette operasyonel kiralama sektörü de tüm sektörlerde olduğu üzere bu olumsuzluktan nasibini aldı. Özellikle, Türk Lirası’nın ABD Doları ve Euro karşısında değer kaybı, azalan likidite, artan kredi faizleri, azalan tüketim, düşen büyüme hızı ancak buna rağmen yükselen enflasyon, şirketleri zorunlu olarak tasarruf etmeye yönlendirdi. Bu dönemde birçok şirket ya araç filolarını küçültme yönünde karar aldı ya da filolarındaki mevcut araçların kullanım sürelerini uzatmayı tercih etti. Bu gelişmeler karşısında operasyonel kiralama sektörü bir miktar küçüldü. 2018 yılı sonunda 324 bin adetlik filo büyüklüğüne sahip olan sektörümüz, 2019 yılı ilk çeyrek sonunda yaklaşık yüzde 5,7 küçüldü ve araç sayısı 305 bine düştü. Ancak bu daralmanın geçici olduğunu düşünüyorum.

Son dönemde kurların biraz düşmüş olması ve bundan sonrası için araç kiralamalarının TL bazında yapılacak olmasından kaynaklı bir rahatlama var. İleriye pozitif bakmakla birlikte, elbette her daralmanın doğuracağı değişimler sektörümüzde de olacaktır.

Ülkemizde 2018 yılının 1. yarısına kadar devam eden büyüme trendi, pek çok sektörde olduğu gibi ekonomik durağanlıkla birlikte daralmaya yol açtı. Ancak, artık şirketler, operasyonel verimliliğe odaklanarak daha dengeli ve sağlam bir finansal sistem için tekrar yapılanacaklar. Devletin de kurumlarıyla birlikte bazı önlemler alma eğiliminde olduğunu görüyoruz.

Bu süreçte TOKKDER olarak, araç kiralama sektörünü ilgilendiren konularda lobi faaliyetlerimizi yoğun olarak sürdürmekteyiz. Sektörümüzü ilgilendiren mevzuat çalışmaları hususunda ilgili devlet kurumları nezdinde girişimde bulunmakta, oluşturulan TOKKDER görüşlerini gerek yazılı olarak gerekse ziyaretlerimizde sözlü olarak ilgili mercilere iletmekte ve olumlu sonuçlar almaktayız.

Sektörümüzün yaşamakta olduğu olumsuzlukların belirli ölçüde de olsa giderilmesi için, hali hazırda araç kiralama şirketlerinin aktifinde bulunan ve en az 2 sene aktifte tutulmuş olan binek otomobillerin satışında uygulanan KDV oranının yüzde 18’den yüzde 1’e indirilmesi hususunda siyasi iradeyi ve bürokrasimizi ikna etme çabalarımız devam ediyor.

Diğer yandan, Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Kararın 17 ve 17/A maddeleri kapsamında döviz kredisi kullanma hakkı tanınan kişilerle yapılacak taşıt kiralama sözleşmelerine ilişkin bedellerin döviz cinsinden kararlaştırılmasının mümkün olmaması da önemli bir sorundur. Operasyonel kiralama sektörünün güncel ekonomi şartlarından en az şekilde etkilenmesi ve ülke ekonomimize olan katkısını artırarak sürdürebilmesi için, belli niteliklere sahip kişilerle akdedilecek taşıt kiralama sözleşmelerine ilişkin bedellerin döviz cinsinden kararlaştırılabilmesi imkânının sağlanması fayda getirecektir. Bu önerimiz de ilgili mercilere anlatılmaya çalışılmaktadır.

Sektörümüzün ulaştığı büyüklük göz önüne alındığında, sektörümüzün sağlıklı büyüme ve sürdürülebilirlik adına belli ölçüde düzenlenmesinin faydalı olacağını düşünüyorum. Serbest ticareti kısıtlamadan, TOKKDER görüş ve önerileri çerçevesinde yapılacak bir düzenleme sektörümüzün hizmet standartlarını yukarı çekerek müşteri memnuniyetini daha da artıracaktır. İşte bu noktada, yaklaşık 6 aydır T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı ile görüşmelerimizi sürdürüyor, ortak bir çalışma yürütüyoruz. Bakanlığımız ve derneğimiz iş birliği ile en uygun düzenlemenin yakın zamanda hayata geçirilebileceği kanaatindeyim.

İçinde bulunduğumuz dönem, okulların kapanmasıyla yaz tatili döneminin başlaması ve bayram tatili ile birlikte birçok vatandaşımızın tatil beldelerine akın etmeye hazırlandığı bir dönem. Kısa dönem araç kiralama hacminin artması, havayolu trafiği ile çok yakın ilişkili. Bölgesel olarak uçuş noktalarının artması ve bu bölgelere gerek tatil gerekse iş amaçlı seyahat trafiği yaratılması sektörü pozitif yönde etkiliyor. Turizm ile ilgili olumlu gelişmeler de göz önüne alındığında, kısa dönem araç kiralama sektörünün 2019 yılında olumlu bir tablo çizeceğini düşünüyorum.

Ülke ekonomimiz ve sektörümüz adına verimli bir yaz dönemi olmasını diliyor, bu vesileyle hem 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramımızı hem de Ramazan Bayramımızı kutluyor, hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.