Gündem yoğun. Günümüze odaklanıp kısa vadeli gelişmelere göre stratejilerimizi ayarlarken uzun vadeyi de unutmamak lazım. Bunları yaparken, tüm değişimlerin artık çok hızlı gerçekleştiğini unutmamak, değişimlere hızlı tepki verecek, esnek organizasyonlar kurmak gerekiyor.

2-3 yıl öncesine elektrikli araçlar ile ilgili sürekli olumsuz satış tahminleri yapılıp rakamlar aşağıya doğru revize edilirken bugün bu değerlendirmeler hızla olumluya dönmekte.

Bu değişimin arkasındaki en önemli etkenlerden bir tanesi Avrupa ülkelerinin gelecekte devreye alacaklarını açıkladıkları uygulamalar. Günümüzde bazı Avrupa ülkelerinin başkentlerine dizel motorlu araçlarla giremiyoruz. 2020’li yıllarda Avrupa’da birçok ülkenin başkentine içten yanmalı bir motora sahip araçla giremeyeceğiz, hatta bazı başkentlere hiçbir şekilde kendi aracımızla giremeyeceğiz.

Ayrıca Avrupa ülkeleri motorlu araçların emisyon salınımları ile ilgili düzenlemelerini sürekli güncellemekte ve yeni araçların emisyon salınımlarını düşmeye zorlamakta. Bu da otomobil üreticilerini fosil yakıt kullanmayan alternatif yakıtlı araçların üretmeye zorlamakta. Bunlara ilaveten birçok Avrupa ülkesinde elektrikli ve hibrid araçların alınmasında ve kiralanmasında ciddi vergi teşvikleri getirilmekte, kullanıcının bu tip araçları kullanması devlet eliyle özendirilmektedir.

Dolayısıyla kıta Avrupası regülasyonlar, düzenlemeler yoluyla fosil yakıtlı araçlardan alternatif yakıt kullanan araçlara geçişi hızlandıran adımlar atmakta, dünyaya bu konuda örnek ve öncü olmakta. Geleceğin otomobili tam elektrikli mi, hibrid mi, yoksa başka bir yakıt türü ile çalışacak mı sorusunu cevaplamak çok zor. Ancak Avrupa’yı takip ederek hangi seçeneğin öne çıktığını görmek oldukça kolay. Zira bugünkü konumuyla bu değişimi yönlendiren ve buna göre üretim yapılmasını sağlayan bölge Avrupa bölgesi.

Kiralama resmin neresinde derseniz, sahiplik kavramının hızla azaldığı günümüzde ve gelecekte kiralama resmin her yerinde olmaya devam edecek.