Your browser (Internet Explorer 7 or lower) is out of date. It has known security flaws and may not display all features of this and other websites. Learn how to update your browser.

X

Av. Bahadır Balki & Mustafa Ayna – Actecon Makalesi

Amerika ve Avrupa Birliği rekabet otoriteleri son zamanlarda Apple, Google, Gazprom gibi şirketlerin rekabet ihlallerine karşı soruşturmalarını sürdürürken; diğer yandan kartellere yönelik açtığı savaşı da son hızla sürdürmeye devam ediyor. Otomotiv sektörü de rekabet otoriteleri tarafından sürekli takip edilmekte ve son zamanlarda birçok ceza kararına konu olmakta. Nitekim Amerika Birleşik Devletleri Adalet Bakanlığı Anti Tröst Bölümü (Department of Justice Antitrust Division), Ağustos Konunun Önemi Komisyon’un kamyon üreticilerine açtığı bu soruşturma ile birlikte 1997 yılından 2011 yılına kadar 14 yıl boyunca aralıksız olarak uygulandığı tespit edilen kartel anlaşması rekor bir ceza verilerek sona erdirildi. Bu kadar büyük bir cezanın çıkmasının ana sebeplerinden biri şüphesiz uzun yıllardır bu kartelin süregelmesi. Ancak tek sebebin bu olmadığını da belirtmek lazım. Soruşturma konusunu oluşturan kamyonların Avrupa ticaretinde oynadıkları hayati rol ayında motorlu taşıt parçaları pazarlarında faaliyet gösteren Hitachi ve Nishikawa’nın fiyat tespiti, pazar paylaşımı, ihalelerde danışıklı hareket gibi ağır rekabet ihlallerine dâhil olduklarını tespit eden kararlarını duyurdu.

Bununla birlikte, otomotiv sektörünü yakından ilgilendiren diğer bir önemli karar ise, Türkiye’nin de rekabet politikalarını yakından takip ettiği Avrupa Komisyonu’ndan geldi. Komisyon Avrupa’daki beş büyük kamyon üreticisine (MAN, Volvo/Renault, Daimler, Iveco ve DAF) yönelik yürüttüğü soruşturma sonucunda teşebbüslere rekor cezalar verdi. Soruşturma sonucunda kamyon üreticilerine yönelik toplamda verilen ceza 2,93 milyar Euro.

Yazım yanlışı olmadığını hemen vurgulayalım, ceza neredeyse üç milyar avro… Hemen hatırlatalım eski rekor ceza 1,4 milyar Euro ile televizyon/bilgisayar tüpleri üreticilerine verilmişti.

Ayrıca, soruşturma kapsamında Daimler ve DAF’a yönelik kesilen cezalar da şirket bazında verilen cezalar bakımından da Komisyon’un verdiği en büyük iki ceza oldu. Son yıllarda rekabet otoritelerinin verdiği cezalardaki miktar artışı bu soruşturmada da devam ederken, rekabet kurallarının ne kadar katı, disiplinli bir şekilde uygulandığını ve dolayısıyla bu kurallara uyumun şirket yöneticileri tarafından içselleştirilmesinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne sermiş oldu.

Konunun Önemi

Komisyon’un kamyon üreticilerine açtığı bu soruşturma ile birlikte 1997 yılından 2011 yılına kadar 14 yıl boyunca aralıksız olarak uygulandığı tespit edilen kartel anlaşması rekor bir ceza verilerek sona erdirildi. Bu kadar büyük bir cezanın çıkmasının ana sebeplerinden biri şüphesiz uzun yıllardır bu kartelin süregelmesi. Ancak tek sebebin bu olmadığını da belirtmek lazım.

Soruşturma konusunu oluşturan kamyonların Avrupa ticaretinde oynadıkları hayati rolde cezanın yüksek olmasının ana sebeplerinden biri niteliğinde. Avrupa Komisyonu Avrupa pazarında, yaklaşık olarak 30 milyon kamyonun ticari olarak faaliyet gösterdiğini ve bu kamyonların Avrupa kara ticaretinin üçte ikisini gerçekleştirdiğini belirtmekte. Öte yandan Avrupa’da üretilen her 10 kamyonun dokuzunun, soruşturmaya konu olan beş şirket tarafından üretildiği de yine soruşturma kapsamındaki tespitler arasında yer alıyor.

Avrupa pazarındaki yeri düşünüldüğünde, kamyon ve tırların üretiminde şirketlerin rekabet etmek yerine bu tarz bir anlaşma içine girmiş olmaları Komisyon tarafından “kabul edilemez” nitelikte bulundu.

Soruşturmanın açılmasıyla beraber soruşturmaya tabi teşebbüslerden Scania hariç hepsi işbirliği içine girerek pişmanlık ve etkin işbirliği kapsamında indirim almış; Scania ise böyle bir politikayı benimsememiştir. Bu sebeple, Scania hakkındaki soruşturma devam etmektedir.

Pişmanlıkla Başlayan Süreç

MAN tarafından yapılan pişmanlık başvurusu üzerine başlayan soruşturmanın konusunu, kamyon üreticilerinin aralarında anlaşarak orta ve ağır sınıf kamyonların 1997-2011 yılları arasında fabrika fiyatları, emisyon teknolojilerine uyumu kapsamındaki zamanlamaları ve emisyon teknolojileri maliyetlerinin müşteriye yansıtılması kapsamında kartel iddiaları oluşturmaktaydı. Bu anlaşma taraflar arasında 1997 yılından 2004 yılına kadar üst düzey yöneticiler düzeyinde telefon iletişimleri ile devam etmiş; daha sonrasında iletişimler elektronik ortamda 2011 yılına kadar süregelmiştir.

Komisyon soruşturma kapsamında ilk olarak kamyon üreticilerinin fabrika çıkış fiyatlarına ilişkin incelemeler yürütmüş ve bu kapsamda tarafların 14 yıl boyunca orta ve ağır sınıf kamyonların fabrika çıkış fiyatlarını birlikte belirlediklerini tespit etmiştir.

Komisyon’un soruşturmada incelediği ikinci husus ise kamyon üreticilerinin emisyon teknolojilerine uyum konusundaki zamanlamaları ve emisyon teknolojileri maliyetlerinin müşterilere yansıtılmasıdır. Bu kapsamda Komisyon, üreticilerin Avrupa Birliği tarafından çıkarılmış olan Euro VI çevre standartlarına geçişteki zamanlamalarını değerlendirmiştir. EURO III standartlarına uygun şekilde kamyon üreten söz konusu teşebbüslerin Avrupa Birliği tarafından düzenlenen EURO VI standartlarına uygun üretime geçiş konusundaki koordinasyonlu faaliyetleri dikkat çekmiştir. Ayrıca; teşebbüslerin uyum kapsamında üretim maliyetlerinde artışın meydana gelmesi ve bu artışın da tüketicilere yansıtılması hususunda koordinasyonlu hareket etmelerinin rekabet kurallarına aykırılık teşkil ettiğine karar verilmiştir.

Rekor Niteliğinde Cezalar

Komisyon’un yürüttüğü soruşturma sonrasında beş büyük kamyon üreticisine toplamda 2,93 milyar Euro tutarında ceza kesilmesi bu alanda yeni bir rekor niteliğindedir. Bu alanda bir diğer rekor ise bireysel olarak kesilen cezalar kapsamındadır. Daimler’e kesilen 1 milyar Euro’u aşkın ceza, Avrupa Birliği kapsamında bir teşebbüse kesilen en büyük ceza niteliğindedir. Bu alanda ikinci en yüksek ceza ise yine bu soruşturma kapsamında DAF’a kesilen 752,7 milyon Euro tutarındaki cezadır. Rekor niteliğindeki bu cezaların yanı sıra, diğer üreticilere yönelik olarak Volvo/Renault’a verilen ceza 670,5 milyon Euro olurken, Iveco’ya verilen ceza ise 494,7 milyon Euro’dur. Soruşturma sonucunda her bir şirkete kesilen bu cezalar dahi Komisyon’un bu zamana kadar verdiği en büyük 10 ceza içinde yer almaktadır.

Cezaların bu kadar yüksek olmasına karşın, bu miktarların belirlenmesi sırasında teşebbüslerin çeşitli indirimlerden yararlandığını da vurgulamak gerekir. Komisyon, soruşturma kapsamında teşebbüslerin işbirliği yapmalarından dolayı bütün teşebbüslere yönelik olarak %10 indirim yapmış; bu indirimlerin yanı sıra pişmanlık düzenlemesi kapsamında Volvo’ya %40, Daimler’e %30 ve Iveco’ya %10 oranında indirim yapmıştır. MAN ise pişmanlık başvurusunda bulunan ilk teşebbüs olarak %100 oranında cezadan bağışık tutulmuştur. VESTAGER yaptığı açıklamada MAN’ın alacağı cezanın 1,2 milyar Euro olacağını ancak yaptığı başvuru ile cezadan bağışık tutulduğunu belirtmiştir. Soruşturma kapsamında verilen toplam cezanın işbirliğine gitmeyen Scania’ya yönelik hükmedilecek ceza ile çok daha yüksek rakamlara ulaşacağı söylenebilir.

Avrupa Komisyonu, rekabet kurallarını en sert uygulayan otoritelerden biri konumunda. Nitekim 2000-2004 döneminde Komisyon’un kestiği toplam ceza miktarı 3,1 milyar Euro iken; 2005-2009 döneminde 7,92 milyar Euro, 2010-2014 döneminde 7,6 milyar Euro ve 2015-2016 yılında kestiği ceza miktarı 3,44 milyar Euro civarında olmuştur.

Sonuç olarak, kamyon üreticilerine yönelik belirlenen bu ciddi yaptırımlar, Komisyon’un rekabet kurallarına uyumu sağlamaya verdiği önemi de göstermektedir. Ayrıca, söz konusu karar, rekabet kurallarına aykırı bir davranışta bulunulmuş olsa dahi pişmanlık yoluna başvurarak bu yaptırımlardan muaf tutulabilme fırsatını ortaya koymaktadır. Kararın gerek Avrupa’da gerekse de Türkiye’de şirketlerin uyum süreci ve pişmanlık uygulamaları açısından yol gösterici olacağını söyleyebiliriz.