Your browser (Internet Explorer 7 or lower) is out of date. It has known security flaws and may not display all features of this and other websites. Learn how to update your browser.

X

Kiralama ve Finansal Dünya

Bankalarımızın, operasyonel kiralamanın finansman  ihtiyaçları doğrultusunda ürünler geliştirmeleri gerekmektedir. İlkay ERSOY DRD Filo Kiralama Genel Müdürü

Dergimizin geçtiğimiz sayısında, operasyonel kiralama sektörünün finansman ihtiyaçlarının iki başlıkta oluştuğundan bahsedilmişti. Bunlardan ilkini araç  finansmanı ve bu araçların işletim maliyetlerini içeren yatırım finansmanı olarak; ikincisini ise geleneksel anlamda işletme sermayesi ihtiyacı olarak adlandırıp, bu iki başlığı biraz detaylandıralım.

Öncelikle, operasyonel kiralamanın, finansal kiralama ile temel farkına değinerek konuyu netleştirelim. Finansal kiralamada,  müşterinin alacağı aktif finanse edilmekte ve dönem sonunda sembolik bir bedel  ile müşteriye devredilmektedir.Operasyonel kiralamada ise, sistem neredeyse aynı  şekilde çalışmakta ancak ek olarak müşterinin kullanacağı aktifin “işletme maliyeti” de  üstlenilmekte, bu aktif dönem sonunda ise  müşteride kalmamakta ve tekrar kaynağına  dönmektedir.
Bir başka deyişle, müşterinin kullanacağı aktifin finanse edilmesi anlamında işlev,  aynen finansal kiralamada olduğu gibi yerine getirilmekte; ancak fazladan bu aktifin  tüm işletim maliyeti de üstlenilerek dönem  sonunda ise aktif ikinci el değeri ile birlikte  geri dönmektedir. Bu şekliyle, finansal kiralamada olduğundan daha fazla (işletim maliyetleri kadar fazla) bir fon ihtiyacı doğmakta, dönem sonunda ise bu fon ihtiyacı dönen aktif dolayısıyla düşmektedir.

Uzun vadede finanse edilmesi gereken yatırım finansmanı, aktifin bedeli ve bu aktifin  işletme maliyetleri toplamıdır.

Sonuç olarak, finansal kiralamada yatırım  maliyeti müşteriye verilen aktifin bedeliyle  sınırlı iken, operasyonel kiralamada bu bedele ilaveten aktifin işletim maliyetleri de  devreye girmektedir. Operasyonel kiralamada uzun dönem finanse edilmesi gereken yatırım finansmanı başlığı altında değerlendirilen tutar, finansal kiralamadan  daha yüksek olup, bu iki kalemin toplamından, yani ilgili aktifin (operasyonel kiralamada aracın) alım bedeli ve bu aracın işletim maliyeti toplamından oluşmaktadır.

Genelde finans kuruluşları bu yatırım maliyeti toplamını gözden kaçırabilir ve yatırım  tutarı olarak araç bedelini dikkate alabilirler.  Aslında yatırım maliyetinin bir parçası olan  aracın işletim maliyetleri de, uygulamada  zaman zaman geleneksel işletme sermayesi  ihtiyacı ile karıştırılır.

Kısa vadeli finanse edilmesi gereken geleneksel işletme sermayesi ihtiyacı

Operasyonel kiralama sektöründe finansman ihtiyacı, yukarıda tanımlanan yatırım  finansmanı ihtiyacıyla sınırlı kalmamakta;  kısa vadede finanse edilmesi gereken geleneksel anlamda işletme sermayesi ihtiyacı  ayrıca doğmaktadır. Geleneksel işletme sermayesi ihtiyacının ne olduğunun cevabını  ise aşağıdaki faktörler belirler;

  1. Kısaldıkça işletme sermayesi ihtiyacını  düşüren süreler,
  • Kira tahsilat süresi,
  • Sözleşmeden dönen aracın ikinci elde  satılana kadar geçen süre,
  • İkinci el araç satış tahsilat süresi,

 2.Uzadıkça işletme sermayesi ihtiyacını düşüren süreler,

  • Banka kredi ödeme vadeleri,
  • Operasyonel giderleri ödeme vadesi,

Bu süreler birlikte operasyonel kiralama şirketinin geleneksel anlamdaki işletme sermayesi ihtiyacını belirler.

Yukarıda bahsedildiği üzere zaman zaman  finans kuruluşlarının yatırım maliyetinin bir  parçası olan “işletim maliyetleri”ni, işletme  sermayesi ihtiyacı ile karıştırmaları sektörü  oldukça olumsuz etkileyen bir sonuç doğurur. Aslında uzun vadeli finansmanlarının  bir parçası olan işletim maliyetlerini, ya kısa  vadeli fonlamayla karşılayarak gereksiz likidite riskine girerler; ya da öz kaynaklarla finanse ederek öz kaynak karlılıklarını düşürürler. Bunun ana sebebi finansman kuruluşlarının uygulamada zaman zaman işletim maliyetleri ile işletme sermayesi ihtiyacını karıştırabiliyor olmalarıdır.

Araç finansmanı değil, operasyonel kiralama finansmanı!

Finansman kuruluşlarının fonksiyonu, finansman sağlamak değil; doğru finansman sağlamaktır. Doğru finansman, sektörün nakit akımının, vade yapısının ve uzun  vade/kısa vade finansman ihtiyacı ayrımının sağlıklı yapılması anlamına gelir ki bu  da ancak işleyişin doğru anlaşılmasıyla gerçekleşebilir.

Finansman kuruluşları, daha spesifik olarak bankalar, uygulamada sıklıkla sektörü  operasyonel kiralamanın evrensel dinamikleri ile değerlendirip ihtiyaca yönelik doğru yapılandırılmış bir finansman altyapısı  sunmak yerine; konuyu “otomobil kredisi  finansmanı” yaklaşımıyla değerlendirebilmektedirler. Bir şahsın veya bir şirketin satın alacağı aracın finansmanı farklı, operasyonel kiralama firmasının finansmanı ise tamamen farklı konulardır.

Operasyonel kiralama sektörünün ilk yıllarında oluşmuş finansman ezberi genellikle halen devam etmekte ve bankalar “36 ay  vadeli otomobil kredisi” finansmanını, araç  rehni ve alacak temliki ile finanse etmektedir. Buna karşın sektörün ilk yıllarından bugüne operasyonel kiralama sektörünün yapısı önemli bir değişim göstermiştir.

Bundan 15 yıl öncesinin koşullarıyla karşılaştırılamayacak şekilde kendini geliştiren  operasyonel kiralama sektörü artık bambaşka bir yapıdadır;

Bankaların ve finans kurumlarının kredi  tesis ve değerlendirme departmanları ile  yarışabilecek düzeyde teknik altyapıya ve  kadrolara sahip,

Risk yönetim sistemlerini yapılandırmış  hatta ileri risk değerlendirme yöntemleri  kullanan,

  • Erken uyarı sistemlerini kurmuş,
  • Hazine ve fon yönetim fonksiyonlarını bazen departman oluşturarak, bazen finansal yönetim altyapısında yöneten,
  • Teknolojik altyapılarını gerek yazılım, gerekse de donanım seviyesinde ileri düzeylerde gerçekleştirmiş,
  • Dağıtım kanallarını yöneten, tüm Türkiye  sathında hizmet altyapısını yaygınlaştırmış,
  • Operasyonel kiralama firmaları, geride bıraktığımız 15 yılda büyük gelişim göstermesine rağmen bankaların, halen zaman zaman geçmişteki “rehin ve temlik karşılığı 36  aylık otomobil kredisi” yaklaşımıyla karşılaşabilmektedirler.

Bankaların, sektöre ilişkin sundukları çözümlerde zaman zaman bu yaklaşım içerisinde bulunuyor olmalarının sorumluluğu,  şüphesiz bir miktar da operasyonel kiralama sektörünün kendini ifade edememesinde de olabilir.

Bankaların gelişen ve değişen sektöre yönelik yeni finansman yaklaşımları geliştirmesi gerekiyor

Artık bankalarımızın, operasyonel kiralamanın finansman ihtiyaçları doğrultusunda ürünler geliştirmeleri gerekmektedir. Bu  noktada atılacak adımlar ve çözüm alternatişeri ise birkaç başlık altında toplanabilir;

  • Proje bazlı finansmanlarda, geri ödeme  kaynaklarının “kira” ve “ikinci el gelirleri” olduğunun bilinciyle, ikinci el gelirlerine paralel yüksek balon ödemeler,
  •  Proje bazlı finansman yerine veya buna  paralel operasyonel kiralama firmasının  toplam mali gücüne, nakit yaratma kapasitesine ve aktif kalitesine bağlı aktif finansmanı,
  • Aktifte getiri yaratan değerlere dayanan  menkul kıymetleştirme.

Liste elbette uzatılabilir ancak en azından bu  üç başlık üzerinden sağlıklı altyapılar kurulması dahi çok önemli bir adım oluşturacaktır.

Bu yapılar, Dünya’da ve Avrupa’da olduğu  gibi, ülkemizde de çok geçmeden oluşacak  ve bugünleri gülümseyerek hatırlayacağız.  Ancak umudumuz ve çabalarımız, sektörümüze yönelik bu adımların; sektörümüzün  hızlı gelişim çizgisine paralel nitelikte bir an  önce atılıyor olması yönündedir. l