Kiralama ve Finansal Dünya
Bankalarımızın, operasyonel kiralamanın finansman ihtiyaçları doğrultusunda ürünler geliştirmeleri gerekmektedir. İlkay ERSOY DRD Filo Kiralama Genel Müdürü
Dergimizin geçtiğimiz sayısında, operasyonel kiralama sektörünün finansman ihtiyaçlarının iki başlıkta oluştuğundan bahsedilmişti. Bunlardan ilkini araç finansmanı ve bu araçların işletim maliyetlerini içeren yatırım finansmanı olarak; ikincisini ise geleneksel anlamda işletme sermayesi ihtiyacı olarak adlandırıp, bu iki başlığı biraz detaylandıralım.
Öncelikle, operasyonel kiralamanın, finansal kiralama ile temel farkına değinerek konuyu netleştirelim. Finansal kiralamada, müşterinin alacağı aktif finanse edilmekte ve dönem sonunda sembolik bir bedel ile müşteriye devredilmektedir.Operasyonel kiralamada ise, sistem neredeyse aynı şekilde çalışmakta ancak ek olarak müşterinin kullanacağı aktifin “işletme maliyeti” de üstlenilmekte, bu aktif dönem sonunda ise müşteride kalmamakta ve tekrar kaynağına dönmektedir.
Bir başka deyişle, müşterinin kullanacağı aktifin finanse edilmesi anlamında işlev, aynen finansal kiralamada olduğu gibi yerine getirilmekte; ancak fazladan bu aktifin tüm işletim maliyeti de üstlenilerek dönem sonunda ise aktif ikinci el değeri ile birlikte geri dönmektedir. Bu şekliyle, finansal kiralamada olduğundan daha fazla (işletim maliyetleri kadar fazla) bir fon ihtiyacı doğmakta, dönem sonunda ise bu fon ihtiyacı dönen aktif dolayısıyla düşmektedir.
Uzun vadede finanse edilmesi gereken yatırım finansmanı, aktifin bedeli ve bu aktifin işletme maliyetleri toplamıdır.
Sonuç olarak, finansal kiralamada yatırım maliyeti müşteriye verilen aktifin bedeliyle sınırlı iken, operasyonel kiralamada bu bedele ilaveten aktifin işletim maliyetleri de devreye girmektedir. Operasyonel kiralamada uzun dönem finanse edilmesi gereken yatırım finansmanı başlığı altında değerlendirilen tutar, finansal kiralamadan daha yüksek olup, bu iki kalemin toplamından, yani ilgili aktifin (operasyonel kiralamada aracın) alım bedeli ve bu aracın işletim maliyeti toplamından oluşmaktadır.
Genelde finans kuruluşları bu yatırım maliyeti toplamını gözden kaçırabilir ve yatırım tutarı olarak araç bedelini dikkate alabilirler. Aslında yatırım maliyetinin bir parçası olan aracın işletim maliyetleri de, uygulamada zaman zaman geleneksel işletme sermayesi ihtiyacı ile karıştırılır.
Kısa vadeli finanse edilmesi gereken geleneksel işletme sermayesi ihtiyacı
Operasyonel kiralama sektöründe finansman ihtiyacı, yukarıda tanımlanan yatırım finansmanı ihtiyacıyla sınırlı kalmamakta; kısa vadede finanse edilmesi gereken geleneksel anlamda işletme sermayesi ihtiyacı ayrıca doğmaktadır. Geleneksel işletme sermayesi ihtiyacının ne olduğunun cevabını ise aşağıdaki faktörler belirler;
- Kısaldıkça işletme sermayesi ihtiyacını düşüren süreler,
- Kira tahsilat süresi,
- Sözleşmeden dönen aracın ikinci elde satılana kadar geçen süre,
- İkinci el araç satış tahsilat süresi,
2.Uzadıkça işletme sermayesi ihtiyacını düşüren süreler,
- Banka kredi ödeme vadeleri,
- Operasyonel giderleri ödeme vadesi,
Bu süreler birlikte operasyonel kiralama şirketinin geleneksel anlamdaki işletme sermayesi ihtiyacını belirler.
Yukarıda bahsedildiği üzere zaman zaman finans kuruluşlarının yatırım maliyetinin bir parçası olan “işletim maliyetleri”ni, işletme sermayesi ihtiyacı ile karıştırmaları sektörü oldukça olumsuz etkileyen bir sonuç doğurur. Aslında uzun vadeli finansmanlarının bir parçası olan işletim maliyetlerini, ya kısa vadeli fonlamayla karşılayarak gereksiz likidite riskine girerler; ya da öz kaynaklarla finanse ederek öz kaynak karlılıklarını düşürürler. Bunun ana sebebi finansman kuruluşlarının uygulamada zaman zaman işletim maliyetleri ile işletme sermayesi ihtiyacını karıştırabiliyor olmalarıdır.
Araç finansmanı değil, operasyonel kiralama finansmanı!
Finansman kuruluşlarının fonksiyonu, finansman sağlamak değil; doğru finansman sağlamaktır. Doğru finansman, sektörün nakit akımının, vade yapısının ve uzun vade/kısa vade finansman ihtiyacı ayrımının sağlıklı yapılması anlamına gelir ki bu da ancak işleyişin doğru anlaşılmasıyla gerçekleşebilir.
Finansman kuruluşları, daha spesifik olarak bankalar, uygulamada sıklıkla sektörü operasyonel kiralamanın evrensel dinamikleri ile değerlendirip ihtiyaca yönelik doğru yapılandırılmış bir finansman altyapısı sunmak yerine; konuyu “otomobil kredisi finansmanı” yaklaşımıyla değerlendirebilmektedirler. Bir şahsın veya bir şirketin satın alacağı aracın finansmanı farklı, operasyonel kiralama firmasının finansmanı ise tamamen farklı konulardır.
Operasyonel kiralama sektörünün ilk yıllarında oluşmuş finansman ezberi genellikle halen devam etmekte ve bankalar “36 ay vadeli otomobil kredisi” finansmanını, araç rehni ve alacak temliki ile finanse etmektedir. Buna karşın sektörün ilk yıllarından bugüne operasyonel kiralama sektörünün yapısı önemli bir değişim göstermiştir.
Bundan 15 yıl öncesinin koşullarıyla karşılaştırılamayacak şekilde kendini geliştiren operasyonel kiralama sektörü artık bambaşka bir yapıdadır;
Bankaların ve finans kurumlarının kredi tesis ve değerlendirme departmanları ile yarışabilecek düzeyde teknik altyapıya ve kadrolara sahip,
Risk yönetim sistemlerini yapılandırmış hatta ileri risk değerlendirme yöntemleri kullanan,
- Erken uyarı sistemlerini kurmuş,
- Hazine ve fon yönetim fonksiyonlarını bazen departman oluşturarak, bazen finansal yönetim altyapısında yöneten,
- Teknolojik altyapılarını gerek yazılım, gerekse de donanım seviyesinde ileri düzeylerde gerçekleştirmiş,
- Dağıtım kanallarını yöneten, tüm Türkiye sathında hizmet altyapısını yaygınlaştırmış,
- Operasyonel kiralama firmaları, geride bıraktığımız 15 yılda büyük gelişim göstermesine rağmen bankaların, halen zaman zaman geçmişteki “rehin ve temlik karşılığı 36 aylık otomobil kredisi” yaklaşımıyla karşılaşabilmektedirler.
Bankaların, sektöre ilişkin sundukları çözümlerde zaman zaman bu yaklaşım içerisinde bulunuyor olmalarının sorumluluğu, şüphesiz bir miktar da operasyonel kiralama sektörünün kendini ifade edememesinde de olabilir.
Bankaların gelişen ve değişen sektöre yönelik yeni finansman yaklaşımları geliştirmesi gerekiyor
Artık bankalarımızın, operasyonel kiralamanın finansman ihtiyaçları doğrultusunda ürünler geliştirmeleri gerekmektedir. Bu noktada atılacak adımlar ve çözüm alternatişeri ise birkaç başlık altında toplanabilir;
- Proje bazlı finansmanlarda, geri ödeme kaynaklarının “kira” ve “ikinci el gelirleri” olduğunun bilinciyle, ikinci el gelirlerine paralel yüksek balon ödemeler,
- Proje bazlı finansman yerine veya buna paralel operasyonel kiralama firmasının toplam mali gücüne, nakit yaratma kapasitesine ve aktif kalitesine bağlı aktif finansmanı,
- Aktifte getiri yaratan değerlere dayanan menkul kıymetleştirme.
Liste elbette uzatılabilir ancak en azından bu üç başlık üzerinden sağlıklı altyapılar kurulması dahi çok önemli bir adım oluşturacaktır.
Bu yapılar, Dünya’da ve Avrupa’da olduğu gibi, ülkemizde de çok geçmeden oluşacak ve bugünleri gülümseyerek hatırlayacağız. Ancak umudumuz ve çabalarımız, sektörümüze yönelik bu adımların; sektörümüzün hızlı gelişim çizgisine paralel nitelikte bir an önce atılıyor olması yönündedir. l