Your browser (Internet Explorer 7 or lower) is out of date. It has known security flaws and may not display all features of this and other websites. Learn how to update your browser.

X

“Küresel Filo Kiralama Pazarı Genel Bakış Raporu – 2018” – Hikmet Çakmak

Global filo ve kiralama sektörü hareketli bir 2017 yılını geride bıraktı. 2017 yılında dünyada satılan araçların yüzde 51’i filo satışları olarak gerçekleşti ve full operasyonel kiralama segmenti yeni araç satın alımlarında bir önceki yıla göre yüzde 5,2’lik bir büyüme göstererek en hızlı büyüyen araç finansman yöntemi oldu. 2018 yılında da global operasyonel kiralama sektöründe büyümenin Çin, Hindistan, Brezilya, Rusya gibi halen satın almanın ağırlıklı olduğu, büyük ekonomilerden gelecektir. Bu ülkelerde sektörün hacmen yüzde 10’un üzerinde büyümesi beklenmektedir. Türkiye’ye baktığımız zaman ise operasyonel kiralama sektörünün 2017 yılında bir sene önceki hacmini koruduğunu ve toplam otomobil satışlarındaki payını yüzde 20 seviyesine çıkardığını gördük. 2018 yılında da otomotiv sektöründe beklenen düşük satış tahminleriyle karşılaştırdığımızda, bu düşük satış beklentilerinin aksine operasyonel kiralama sektörünün 2017 yılı seviyesini koruyacağını görüyoruz.

Sektör küresel olarak büyümeye devam ederken, bunun en büyük yansımalarından birini ALD Automotive, Arval, Alphabet gibi lider oyuncuların 2017 yılında da yaptıkları satın almalar veya yeni ortaklıklarla yeni ülkelere giriş yaptıklarını gördük. Bunlarla beraber, bireylere ve kobilere ulaşmak için, firmaların yeni iş modelleri üzerinde çalıştıklarını ve daha müşteri odaklı çözümler ortaya koymak için dijital platformlara yatırım yaptıklarını gözlemliyoruz. Dijitalleşmeden bahsederken “blockchain” ‘den bahsetmemek olmaz. Bu teknolojinin, hala daha yolun başında olsa da, dijital dönüşümde çok önemli bir katalist olacağı söylenebilir. IBM başta olmak üzere pek çok firma, blockchain ürünlerini hazırlamaya ve test edilmek üzere operasyonel kiralama firmalarına tanıtmaya başladı.

Tüm bunlar, 2017 yılında gerçekleşirken, Frost & Sullivan’ın “Küresel Filo Kiralama Pazarı Genel Bakış Raporu”, 2018 yılı ve sonrasında sektörü şekillendirecek olan elektrikli araç kiralama ve bireysel kiralama gibi konulara dikkat çekiyor. OEM’lerin aktif ve hızlı bir şekilde elektrikli araç konusuna odaklanmaya devam etmelerini ve bu araçları satabilmek için kiralama opsiyonunu ciddi şekilde öne çıkarmalarını bekliyoruz. Tesla ve BMW’nin, bu alanda pek çok ülkede kiralama opsiyonunu ön plana çıkardığını görüyoruz. Bu operasyonel kiralama oyuncularını da daha aktif olmaya ve klasik operasyonel kiralama çözümleri dışında, elektrikli araçlar için yeni iş modelleri ortaya koymaya zorlamaktadır. Çünkü, elektrili araçlar pazarının, müşteri bilincinin artması, batarya teknolojilerinin gelişmesi ve devletlerin dizel araçlara yönelik getirdiği kısıtlamalar gibi pek çok nedenle hızla büyümeye devam edeceğini ve talep arttıkça kiralamanın da en önemli finansman yöntemlerinin başında geleceğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Şu anda elektrikli araçların ikinci el fiyatlarındaki bilinmezlik, bu tür araçları tercih eden firmaları satın almak yerine kiralama yöntemini düşünmeye itmektedir. Frost & Sullivan olarak, araştırma raporunda belirtildiği üzere, 2018 yılında 170,000 yeni elektrikli ve hibrit aracın operasyonel ve finansal kiralama yöntemiyle kullanılmaya başlanmasını bekliyoruz.

Bireysel kiralama konusuna gelecek olursak; Hollanda, İtalya, Fransa ve İspanya gibi ülkelerde sektörün yüzde 20’lerin üzerinde büyümekte olduğunu ve 2018’de de bu büyümenin devam ettiğini görüyoruz. Operasyonel kiralama firmaları, daha fazla müşteriye erişebilmek adına bireyler için pek çok farklı satış kanalları ve ürünler ortaya koymakta. Önde gelen leasing firmalarından özellikle Leaseplan bu alanda en aktif firmalardan biri olarak ortaya çıkıyor: 2017 yılında Fransa’da araca erişimi olmayan şirket çalışanları için geliştirdikleri “Privilease” ürünü veya Hollanda, Belçika ve İngilitere gibi ülkelerde deneyip başarıya ulaştıkları – Alber Heijn gibi süpermarketler ve Media Markt’lar üzerinden satılan – bireysel kiralama ürünü bu alanda başarılı stratejiler olarak örnek gösterebilir. VW, Renault gibi OEM captive firmalar ise kendi bayi kanallarını kullanarak bireysel müşterilere ulaşmaktalar. Elektrikli araçların da popülerleştiği bir dönemde bireylere yönelik elektrikli araç kiralamanın sektör açısından büyük bir potansiyel oluşturduğunu görüyoruz. Devletlerin halihazırda uyguladıkları veya önümüzdeki yıllarda getirecekleri elektrikli araçlar için vergi avantajları da bu alandaki büyümeyi hızlandıracaktır. Türkiye’de ise filo kiralama firmalarının, KOBI’lerin yanı sıra, bireysel müşterilere de ulaşmaya çalıştıklarını; eczacılar, doktorlar, avukatlar, serbest çalışanlara ürünlerini tanıtarak başarılı olduklarını görüyoruz.

Sektörün üzerinde durduğu diğer bir önemli konu ise ikinci el araç kiralama pazarı. Frost & Sullivan olarak, 2017 yılında yaptığımız analizlere göre, global olarak yaklaşık 11,5 milyon aracın kiralama kontratının sona erdiğini ve ikinci el pazarına düştüğünü görüyoruz.

Her ne kadar geçtiğimiz yıllarda kiralama firmaları ve müşterileri tarafından ikinci el araç kiralama tercih edilmeyen bir ürün olarak görülmüş olsa da, ikinci el araç kiralamanın, teknolojinin gelişmesi ve dijitalleşme sayesinde önleyici bakım planlarının uygulanabilmesi, araç geçmişlerinin daha iyi takip edilebilmesi, ikinci el araç sertifikasyonlarının yaygınlaşması ve araç değerlendirmelerinin daha yüksek bir doğruluk payıyla tahmin edilebilmesi gibi faktörlerin etkisiyle, filo kiralama firmaları ve OEM’lerin ürünleri arasında yer almaya başladığını görüyoruz. Arval, Leaseplan, Tranzlease, Orix, Toyota FS, BMW gibi leasing firmaları ve OEM’ler farklı coğrafyalarda ikinci el kiralama opsiyonlarını müşterilerine sunmaktalar. Ülkemizde de, yeni araç fiyatlarının yükselmesi ve filo kiralamada araç geçmişlerinin daha iyi takip edilebilmesi gibi sebeplerle ikinci el araçların bir alternatif olarak özellikle Kobiler kanalında bir talep oluşturduğu görülüyor.

Son olarak, şu anda tüm OEM’lerin üzerinde çalıştığı ve gelecekte önemli bir yer tutması beklenen araç abonelik modelinden de bahsetmek gerekiyor. İlk olarak Cadillac, Porsche, Volvo gibi premium OEM’lerin ortaya koyduğu ve sonrasında Ford ve Hyundai gibi OEM’lerin kendi ürünlerini geliştirdikleri – Netflix ve Spotify gibi servislere benzetebileceğimiz – bu model, operasyonel kiralamanın aksine, uzun dönem bir taahhüt ve kontrat gerektirmiyor ve kullanıcılara esneklik sağlıyor. OEM’lerin bu tür alternatifler sunduğu günümüz mobilite sektöründe, bağımsız filo kiralama firmalarının ve OEM’lerin özellikle bireylere ulaşmak adına büyük bir rekabet içerisinde olacağını görebiliriz.

Sonuç olarak, operasyonel kiralama firmaları değişen ve gelişen OEM stratejileriyle beraber kendi içlerindeki rekabete ek olarak OEM’lerin ve daha küçük boyutlu şirketlerin alternatif çözümleriyle de rekabet etmek zorundalar. Bunlar da bu firmaları dijitalleşmeyle beraber, halihazırdaki ürünleri geliştirmeye ve özellikle elektrikli araçlar ve bireysel kiralama gibi konularda yeni ürünler ortaya koymaya zorlamaktadır.

Top