Your browser (Internet Explorer 7 or lower) is out of date. It has known security flaws and may not display all features of this and other websites. Learn how to update your browser.
Tahkim, taraflar arasındaki uyuşmazlığın mahkemeler yerine hakem olarak anılan kişi veya kişilerce kesin ve bağlayıcı olarak karara bağlanmasıdır. Tahkim kararları, mahkeme kararları gibi icra edilebilmektedir. Tarafların yargılamayı yürütecek hakemleri ve yargılama usulünü serbestçe kararlaştırabilmeleri tahkimin en önemli avantajlarındandır. Tahkimin bir diğer avantajı ise tahkim yargılamasında gizliliğin esas olmasıdır.
Kimliği belirli veya belirlenebilir gerçek kişiye ilişkin her türlü bilgi” olarak tanımlanan kişisel veri, günümüz ekonomisi çerçevesinde şirketler için en önemli varlıklardan bir tanesi haline gelmiştir. Özellikle mevcut veya potansiyel müşterileri ile yakın temasta olan ve müşteri alışkanlıkları doğrultusunda politikalarını oluşturan şirketler için kişisel veriler, bu şirketlerin başarılı işleyişleri bakımından vazgeçilmez bir unsur olarak yer almaya başlamıştır. Nitekim, dünyada da kişisel verilerin şirketlere ne denli bir rekabet avantajı sağlayabileceği son zamanlarda sıkça gündeme getirilen ve tartışılan bir husus olarak ön plana çıkmaktadır.
Uluslararası Muhasebe Standartları Kurulu ve Finansal Muhasebe Standartları Kurulu tarafından yayınlanan Kiralama Standardı (UFRS 16) 1 Ocak 2019 tarihi itibarıyla regülasyona tabi şirketler için yürürlüğe girmiştir. KGK tarafından da “UFRS 16 Kiralamalar” Standardı ile birebir uyumlu olarak yayımlanması amacıyla yürütülen çalışmalar tamamlanmış ve “TFRS 16 Kiralamalar” ve diğer standartlarda yapmış olduğu değişiklikler de 16 Nisan 2018 tarihli ve 30393 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış ve TFRS 16’nın yürürlük tarihi , 1 Ocak 2019 veya sonrasında başlayan yıllık hesap dönemleri olmuştur.
Geçtiğimiz yıllarda gerek dünyada, gerekse Türkiye’nin içerisinde bulunduğu bölgede pek çok çalkantılı siyasi ve ekonomik gelişme yaşandı. (i) Orta Doğu’da artan siyasi belirsizlik, (ii) ABD ve Çin arasındaki ticaret savaşı, (iii) euro’nun değerini korumak için konan gümrük vergileri ve kotalar, (iv) Brexit ve (v) Amerikan Merkez Bankası’nın faiz artırımları bu gelişmelerden yalnızca birkaçı olarak gözümüze çarpmakta.
Yeni yıla, güzel bir yılbaşı hediyesi ile başladık. Ticari araçların kiralanmasının mümkün kılınması için TOKKDER olarak uzun süredir kapsamlı çalışmalar yürütüyor ve konuyla ilgili önemli temaslarda bulunuyorduk. Nihayet sektör olarak merakla beklediğimiz ticari araçların kiralanabilmesinin önünü büyük ölçüde açan düzenleme yürürlüğe girdi. 31 Aralık 2018’de Resmi Gazete’de yayınlanan yönetmelikle, Karayolu Taşıma Yönetmeliği’nde belirtilen bazı yetki belgesi sahiplerinin uzun süreli kiralama yöntemiyle ticari araç edinmeleri mümkün kılındı. 2009 yılından beri kiralanmasının önünde engeller olan ticari araçların kiralanmasının önü, bu düzenleme ile büyük ölçüde açılmış oldu. Uzun süreli kiralama yöntemiyle ticari araç temin etmesine izin verilen işletmeler, artık, yüksek finansman maliyetlerinden ve ikinci el riski gibi yüklerden etkilenmeksizin araç edinebilecekler. Daha fazla
2019 yılında dünyayı ve Türkiye’yi neler bekliyor?
Türkiye ekonomisinin 2019 yılındaki performansını öngörebilmek için dünya ekonomisinin bu yıl izleyeceği yol çok önemli olacak. Şu an itibarıyla global bir ekonomik zorluk yaşanmıyor olmasına rağmen, başlıca ekonomilerin 2019 yılında büyüme trendi içinde olmasını da beklemiyorum. Enflasyona paralel olarak faizlerin artış eğiliminde olduğunu da göz önüne alırsak “yüksek borç-yüksek faiz” sarmalının ekonomileri biraz zorlayacağını söyleyebiliriz.
1996 yılında Danimarka’da kurulan, Avrupa, Kuzey Amerika, Latin Amerika ve Asya Pasifik’te olmak üzere 24 ülkede yaklaşık 700 çalışanı ile online yeniden pazarlama ve otomotiv IT çözümlerinde dünya lideri AUTOROLA Grubunun bir parçası olarak, Türkiye’de 5 yıldır faaliyet gösteriyoruz.
2019 yılında dünyayı ve Türkiye’yi neler bekliyor? Bu konudaki öngörüleriniz nelerdir?
Küresel ekonomik kriz ve kutuplaşmaların etkileriyle geçirdiğimiz 2018 yılı sonrasında dünyadaki gelişmelere baktığımızda, benzer etkilerin 2019 yılında da devam edeceğini ve küresel büyümenin düşük ivmede seyredeceğini öngörüyoruz. 2018 içerisinde ülkemizde en çok konuştuğumuz konuların özellikle üçüncü çeyrekte başlayan döviz kurlarındaki aşırı dalgalanma ve faiz oranlarındaki artışa bağlı olarak daralan sektörler olduğunu görüyoruz. Ancak, özelllikle yıl sonuna doğru dövizdeki dengelenmeyle birlikte, bu etkilerin azaldığını söyleyebiliriz. CRIF olarak, 2018’in ilk 10 aylık Ticaret Sicil istatistiklerini incelediğimizde Türkiye’de her 24 saatte bir şirket için konkordato ilan edildiğini ve her 16 saatte bir şirketin iflas ettiğini görmekteyiz. 2019 yılında da finansal piyasalardaki gelişmeler ve döviz kurlarındaki hareketlilik özellikle reel sektör için kritik konulardan biri olmaya devam edecektir.
2018 yılı hem küresel olarak, hem ülkemiz özelinde birçok ekonomik gelişmeye şahit olduğumuz, ticari faaliyetler açısından zorlayıcı bir yıl oldu. Yükselen korumacı politikalar, zorlaşan rekabet koşulları ve küresel ekonomide görülen yavaşlama işaretleri dünya ekonomisini zorladığı gibi ülkemizde özellikle yılın 2. çeyreğinde yaşanmaya başlayan ekonomik hareketlilik sanayimizin rekabet koşullarını zorlaştırdı.
Asgari ücret artışlarına bağlı olarak ortaya çıkan işgücü maliyetlerinin aşağıya çekilmesi amacıyla, 2016 ve 2017 yılında on iki ay süreyle, 2018 yılında da dokuz ay süreyle işverenlere belli şartlarla İşsizlik Sigortası Fonundan asgari ücret desteği sağlanmıştı.