Your browser (Internet Explorer 7 or lower) is out of date. It has known security flaws and may not display all features of this and other websites. Learn how to update your browser.

X

Hyundai Assan Genel Müdürü – Murat BERKEL Röportajı

2024 yılının kalan bölümü ve 2025 yılı için Dünya ve Türkiye ekonomisine ilişkin beklentileriniz neler?
Kısa ve orta vadede otomotiv sektörüne dair öngörüleriniz nelerdir?

Tüm dünyada son birkaç senedir artan jeopolitik riskler ve finansal piyasalarda yaşanan belirsizlikler, ülkelerin ekonomik gidişatını olumsuz olarak etkilemektedir. Özellikle dünyadaki gelişmiş ülkelerin aksine, Türkiye ekonomisi için hem iç hem de dış ticarette kurlarda yaşanan dalgalanmalar ve beraberinde enflasyonla mücadele, finansal gidişat açısından önemli bir rol oynuyor. Daha fazla

TOKKDER Operasyonel Kiralama Sektör Raporu
2025 1.Çeyrek

 

 

Operasyonel Araç Kiralama Sektörü 2025’in İlk 3 Ayında Yüzde 3,8 Küçüldü!

 

 Yılın İlk Çeyreğinde Hibrit ve Elektrikli Araçların Kiralama Pazarındaki Payı Yüzde 10’u Geçti!

 

 Sektörün Gelişimini Finansmana Erişim Kolaylığı ve Maliyetler Belirleyecek!

 

TOKKDER, 2025 yılının ilk çeyreğine ait sektör verilerini açıkladı. Rapora göre, yılın ilk üç aylık döneminde 2024 yılı sonuna göre yüzde 3,8 daralan sektörün filosunda bulunan araç sayısı ise 242 bin 200 adede geriledi. Aktif büyüklüğü 292 milyar TL seviyesinde gerçekleşen sektörde sedan modeller ağırlığını korurken hibrid ve elektrikli araçların payını yüzde 10’un üzerine çıkarması dikkat çekti. Artan kredi faizlerinin kira maliyetlerini oldukça yükselttiğini söyleyen TOKKDER Yönetim Kurulu Başkanı Kağan Yaşa, “Bu da şirketleri zorunlu olarak tasarruf etmeye yönlendirdi, operasyonel kiralamaya olan talebi düşürdü ve sektör küçülmeye devam etti. 2018 yılı sonunda 328 bin adetlik filo büyüklüğüne sahip olan sektörümüz, 2025 yılı ilk çeyreği sonunda 242 bine düştü. Operasyonel araç kiralamaya talep olmasına rağmen, enflasyondaki artışla beraber kira fiyatlarının artması ve finansman kaynaklarına erişimdeki engeller sebebiyle büyüme beklentinin altında kaldı. Düşme eğilimine giren enflasyon ve finansmana erişimin kolaylaşması durumunda sektörümüz tekrar büyüme sürecine girecektir. Avrupa’da kiralamanın toplam araç satışlarındaki payı yüzde 57 civarında, bizde ise hala yüzde 15, süreç içinde mutlaka benzer rakamlara ulaşacağız. Sektörümüzün ciddi bir büyüme potansiyeline sahip olduğuna inanıyorum, kısa vadede ise enflasyonun seyri, finansmana erişim ve maliyetler belirleyici olacak” dedi.

Araç kiralama sektörünün çatı kuruluşu Tüm Oto Kiralama ve Mobilite Kuruluşları Derneği (TOKKDER), bağımsız araştırma şirketi NielsenIQ iş birliği ile hazırladığı, 2025 yılı 1. çeyrek sonuçlarını içeren “TOKKDER Operasyonel Kiralama Sektör Raporu”nu açıkladı. Rapora göre, operasyonel araç kiralama sektörü 2025 yılının ilk 3 ayında 2024 yılı sonuna göre yüzde 3,8 daraldı. Sektörün filosunda bulunan araç adedi 242 bin adede gerilerken aynı dönemde sektörün aktif büyüklüğü ise 292 milyar TL oldu.

 

Kiralanan 100 araçtan 10’u hibrit veya elektrikli!

Rapora göre, Renault yüzde 18,7 pay ile Türkiye operasyonel araç kiralama sektörünün en çok tercih edilen markası olmayı sürdürdü. Renault’yu yüzde 16,2’le Fiat, yüzde 9,4 ile Toyota, yüzde 9 ile Volkswagen ve yüzde 8,4’le Ford takip etti. Sektörün araç parkının yüzde 47’si kompakt sınıf araçlardan oluşurken, küçük sınıf araçlar yüzde 31 ve üst-orta sınıf araçlar yüzde 10,1 pay aldı. 2018 yılı sonunda operasyonel araç kiralama sektörünün filosundaki hafif ticari araçların yüzde 2,9 olan payı ise 7,1’e yükseldi. Raporda sektörün araç parkında yer alan hibrit ve elektrikli araçların payının artmaya devam etmesi de dikkat çekti. Buna göre, sektörün araç parkının yüzde 60,7’lik bölümünü benzinli araçlar oluştururken, dizel araçların payı yüzde 28,8’e geriledi. Hibrit ve elektrikli araçların payı ise yüzde 10,4’e yükseldi.

Karoser tipinde sedan açık ara lider!

TOKKDER raporunda yer alan bir başka veri ise, operasyonel araç kiralama sektöründeki gövde tipine göre araç tercih sıralamasında sedan birinciliğinin devam etmesi oldu. Bu kapsamda, sedan gövde tipine sahip araçlar yüzde 44,3 ile birinci sırada, hatchback gövde tipine sahip araçlar ise yüzde 25,3 ile ikinci sırada yer aldı. SUV araçlar ise yüzde 21,6 ile üçüncü sırada yer aldı. Bu araçları yüzde 0,9 ile station wagon gövde tipine sahip araçlar takip etti. Sektörün toplam araç parkının yüzde 81,9’unu otomatik vitese sahip araçlar oluştururken, manuel vitesli araçların payı ise yüzde 18,1 olarak gerçekleşti.

Sektörün müşteri adedindeki düşüş dikkat çekiyor

Operasyonel kiralama sektörü 2025 yılında da ekonomiye önemli oranda vergi girdisi sağlamaya devam etti. Sektörün yılın ilk çeyreğinde ödediği vergi tutarı toplamda 11 milyar TL’yi buldu. Raporu değerlendiren TOKKDER Yönetim Kurulu Başkanı Kağan Yaşa, “Sektörün toplam araç sayısı 2024 yılı sonuna göre yüzde 3,8 azalarak 242 bin 200 adede geriledi. Özellikle, artan kredi faizleri kira maliyetlerini oldukça yükseltti, şirketleri zorunlu olarak tasarruf etmeye yönlendirdi, operasyonel kiralamaya olan talebi düşürdü ve sektör küçülmeye devam etti. 2018 yılı sonunda 328 bin adetlik filo büyüklüğüne sahip olan sektörümüz, 2025 yılı ilk çeyreği sonunda 242 bine düştü. Operasyonel araç kiralamaya talep olmasına rağmen, enflasyondaki artışla beraber kira fiyatlarının artması ve finansman kaynaklarına erişimdeki engeller sebebiyle büyüme beklentinin altında kaldı. Düşme eğilimine giren enflasyon ve finansmana erişimin kolaylaşması durumunda sektörümüz tekrar büyüme sürecine girecektir. Avrupa’da kiralamanın toplam araç satışlarındaki payı yüzde 57 civarında, bizde ise hala yüzde 15, süreç içinde mutlaka benzer rakamlara ulaşacağız. Sektörümüzün ciddi bir büyüme potansiyeline sahip olduğuna inanıyorum, kısa vadede ise enflasyonun seyri, finansmana erişim ve maliyetler belirleyici olacak” dedi. Sektörün başta bu sebepler olmak üzere temel küçülme trendinde olduğunu vurgulayan Kağan Yaşa, “Sektörün bu dönemde kanun koyucu tarafından desteklenmesi daha da önemli hale geliyor. Örneğin müşterilerimiz tarafından kiralanan binek araçlara uygulanan araç kiralama gider sınırının, maliyetlerin çok arttığı bu dönemde, yükseltilmesi sektörü pozitif etkileyecektir. Aynı şekilde kiralamaya getirilen GPS zorunluluğunun, yine bu zor dönemde ötelenmesi ek maliyet artışlarının önüne geçerek sektörü destekleyecektir. Örnekler çoğaltılabilir ama özetle bu zor günlerde sektörün

desteklenmesi ve ekonomiye pozitif katkısının devamının sağlanması çok önemli hale gelmiştir” diye konuştu.

Sahiplik yerine kullanım akımı hızla büyüyor!

Uzun dönem araç kiralama sektörünün kısaca değerlendirmesini de yapan Kağan Yaşa, şöyle devam etti: “Operasyonel araç kiralama yöntemini tercih edenler genellikle uluslararası ve yerel büyük şirketler olurken, orta ve küçük ölçekli şirketlerde henüz farkındalık düzeyinin arzu ettiğimiz seviyede olduğunu söyleyemeyiz. Anadolu’da ve küçük şehirlerde sektörümüzü ve yarattığı avantajları tamamen tanımayan çok sayıda şirket var. 2021 yılında 28 bin 300 olan operasyonel araç kiralama sektörü müşteri sayısı, 2024 yılında yüzde 22’lik bir gerilemeyle 22 bin 100’e, 2025 yılına gelindiğinde ise yüzde 26 seviyesinde azalarak 20 bin 900 adede düşmüş durumda. Sektörümüzün büyüklüğünü olması gereken noktaya taşımak için, operasyonel kiralamanın faydalarını anlatarak uluslararası ve büyük ölçekli yerel şirketlerin yanı sıra KOBİ’lerin de şirket araçlarının finansmanında artan oranda operasyonel kiralama yöntemini tercih etmesini sağlamamız gerekiyor. Operasyonel araç kiralama sektörü işletmelere ve hatta bireylere birçok faydayı bir arada sunuyor. Sektör, araçları daha uygun maliyetlerle sağlıyor; hasar yönetimi, bakım, kış lastiği gibi pek çok unsuru yöneterek maliyet avantajını müşterilerine yansıtıyor. Araç satın almak, şirketler için yüksek yatırımı ve araç yönetiminde verimsizlik potansiyelini beraberinde getiriyor. Bunların yanı sıra, satın almayı tercih eden şirketler sahipliğin risklerini de almak durumunda kalıyor. Kiralamayı tercih eden tüketici sadece ihtiyaç duyduğu süre kadar aracı kullanma ve kullandığı süre için bedelini ödeme imkânına sahip oluyor. ‘Sahiplik yerine kullanım’ ana akımı önümüzdeki dönemde artarak devam edecek. Bireylerin ve kurumların ihtiyaçları kadar kullanıma imkân tanıyan modellere, dolayısıyla kiralama ve araç paylaşımına daha fazla yöneleceklerini öngörüyorum.”

TOKKDER Operasyonel Kiralama Sektör Raporu Sunumu – 2025 1.Çeyrek
TOKKDER Operational Leasing Sector Report Presentation – 2025 Q1

Sektörümüzün Dijitalleşmeye Olan Yatırımları Daha da Artacak – Kağan YAŞA

Günümüzde dijital uygulamalar bireylerin neredeyse olmazsa olmazı haline geldi. Özellikle pandemi döneminde artan temassız alışveriş ihtiyacı dijitalleşme sürecinin hızlanmasında etkili oldu. Eski alışveriş alışkanlıkları, yeni alışveriş türleriyle dijitale taşındı. Yeni müşteri yaratmakta dijital kanallar ve sosyal medyanın etkisi arttı.

Araç kiralama sektörü de bu değişimden etkilendi, zaten var olan teknoloji kullanımı hayatımıza hızla giren dijitalleşme sonucu hız kazandı. Araç kiralama dünyasında dijital uygulamalara olan ilgi günden güne artıyor. Benzersiz bir müşteri deneyimi için süreçlerimiz dijitalleşiyor, veriye dayalı ileri analitik Daha fazla

Ekonomik Görünüm ve Şirketlerin Nakit Döngü Yönetimi – Erkin ŞAHİNÖZ

FED’e yönelik “kısa” ve “uzun” vadeli” beklentiler A BD’de özellikle COVID-19 salgınını takip eden dönemde arz şoklarının yol açtığı yüksek enflasyon son aylarda belirgin bir şekilde geriledi. Her ne kadar FED’in arzuladığı yüzde 1,5-2,5 bandında olmasa da mevcut faiz düzeyi ile mevcut enflasyon düzeyi FED’in faiz indirimlerine önümüzdeki aylarda başlayacağına işaret ediyor. Daha fazla

Yeni Vergi Paketindeki Asgari Kurumlar Vergisi Operasyonel Kiralama Şirketlerini Nasıl Etkileyecek? – Hakan GÜZELOĞLU

Bu yazımızda basında çok konuşulan ve yeni bir vergi güvenlik müessesesi olarak getirilmek istenen asgari kurumlar vergisinin operasyonel kiralama şirketleri için ne anlama geleceği sorusuna cevap bulmaya çalışacağız. Yazımız kaleme alındığında henüz kanun taslağı mevcut olmayıp değerlendirmemizi tamamen Vergi İdaresinin basına yansıyan sunumu çerçevesinde yapmak istiyoruz.

Daha fazla

Ticari Davalarda Zorunlu Arabuluculuk – Av. Duygu TURGUT

1. Giriş

Arabuluculuk, tarafları müzakerede bulunmak için bir araya getiren, tarafların birbirlerini anlamalarını ve bu suretle kendi çözümlerini üretmelerini sağlayan, çözüm üretememeleri durumunda alternatif çözüm önerisi getirebilen tarafsız ve bağımsız bir üçüncü kişinin katılımıyla yürütülen uyuşmazlık çözüm yöntemidir. Türk Ticaret Kanunu'na (“TTK”) eklenen madde 5/A ile TTK'de ve diğer kanunlarda özel olarak belirtilen alacak veya tazminattan kaynaklanan ticari uyuşmazlıklar söz konusu olduğunda dava şartı olarak arabuluculuğa başvurulması gerekmektedir. Daha fazla

Yıllık İzin Uygulamasında İşçi ve İşverenin Hak ve Yükümlülükleri – Celal ÖZCAN

İşçi ve işverenlerin çalışma mevzuatından kaynaklanan pek çok hak ve yükümlülükleri bulunmaktadır. Dinlenme hakkı da bunlardan biridir. “Dinlenme Hakkı” Anayasa ile güvence altına alınmış haklardandır. Anayasamızın 50. Maddesi “Dinlenmek çalışanların hakkıdır” ifadesine yer verdikten sonra, yıllık izin hakkı ile hafta tatili ve bayram tatili haklarını ayrıca vurgulamıştır. Bu sebeple Anayasal bir hak olan dinlenme hakkından vazgeçilemez.

Daha fazla

Rekabet Kurulu, Doğuş Otomotiv’in Bayilerine, Çalışanlarının Ücretlerinde Dikkate Alınmak Üzere Baz Ücret Tavsiyesinde Bulunabilmesi Uygulamasına Muafiyet Verdi – Can SARIÇİCEK, Özlem Başıböyük COŞKUN, Ayşe Sıla KOÇ, Berkay ÜNLÜSOY

Giriş

İş gücü piyasalarında etkin rekabetin tesisi, Türkiye de dahil olmak üzere dünya çapında rekabet otoritelerinin son yıllarda en sık mercek altına aldığı konulardan biri haline gelmiştir. Iş gücü piyasalarında rekabet ihlalleri temel olarak, şirketlerin en önemli girdi unsurlarından biri olarak kabul edilebilecek çalışanların mobilitesinin engellenmesi (çalışan ayartmama) veya ücret ve çalışma koşullarının birlikte belirlenmesine yönelik anlaşmalar şeklinde karşımıza çıkmaktadır. Daha fazla

Citroën Türkiye Genel Mürdürü – Selen ALKIM Röportajı

2023 yılını hem markanız hem de pazar açısından kapsamlı biçimde değerlendirebilir misiniz?

Yıllardan beri beklenen 1 milyonluk adetlere en sonunda geçen sene ulaşılabildi ama ben 2023 ile ilgili değerlendirme yaparken yılı ikiye bölmek gerektiğini düşünüyorum. Sene başı ekonominin daha stabil olduğu, faizlerin bir miktar daha düşük olduğu, tüketimin ve haliyle otomotivin canlandırıldığı, ama tedarikin bir miktar da olsa o talebe yetişmediği bir dönemdi. Burada ciddi anlamda Daha fazla