Your browser (Internet Explorer 7 or lower) is out of date. It has known security flaws and may not display all features of this and other websites. Learn how to update your browser.

X

Ford Otosan Genel Müdür Yardımcısı – Özgür YÜCETÜRK Röportajı

2022 yılında dünya ve Türkiye ekonomisine ilişkin beklentileriniz neler? Kısa ve orta vadede ekonomiye ve otomotiv sektörüne dair öngörüleriniz nelerdir?

Dünya ve Türkiye ekonomisi, pandemi karşısında son 2.5 senedir çetin bir sınav verdi ve aşıların da bulunmasıyla 2021 yılını iyimser bir tabloyla kapattı. Türkiye ekonomisi geçtiğimiz sene iç tüketim ve ihracatın katkısıyla yüzde 11 büyüdü.

2022 yılı ise küresel ölçekte devam eden yarı iletken krizi, hammadde ve enerji fiyatlarındaki artışlar ve gelişmiş ülkelerin para politikaları sebebiyle beklentilerde ihtiyat gerektirecek şekilde dalgalanmalarla sürüyor.

Bununla beraber sektörümüz hem dünyada hem de ülkemizde ekonominin itici güçleri arasında bulunuyor. Dünyada tedarik haritaları yeniden çizilirken coğrafi konumumuzun avantajının farkındayız. Otomotiv sanayisi, ayrıca teknolojik dönüşümün de itici gücü. Bütün bu faktörlerin bir araya gelmesiyle pek çok sektörün sürükleyicisi otomotiv sektörü Türkiye’nin ekonomisini büyütüyor ve ülkemizin ihracatında zirve oyuncular arasında yer alıyor.

Türkiye’de otomotiv sektörü yarattığı katma değer, istihdama katkısı ve diğer sektörlerdeki talep yaratan konumuyla bu yıl ılımlı büyümeye devam edecek ve otomotiv pazarı 800 bin – 850 bin civarına ulaşacak.

Covid-19 salgını ve Ukrayna’daki savaş tedarik zincirinde bozulmalara sebep oldu. Otomotiv sektöründe de araç tedariki sorunu yaşanıyor. Bu durum markanızı ne şekilde etkiliyor?

Bir süredir salgın ve savaş nedeniyle küresel etkileri devam eden ve otomotiv endüstrisini de etkileyen tedarik zincirindeki bulunurluk problemleri, en yakın takip ettiğimiz konular arasında yer alıyor. Ukrayna-Rusya savaşı için ise savaşın bir an önce bitmesini temenni ettiğimizi ve bunu işlerimizden daha önemli bir sorun olarak değerlendirdiğimizi söyleyebilirim.

Savaş nedeniyle şu ana kadar üretim faaliyetlerimizi etkileyecek bir sorun yaşamadık. Fakat tabii ki tedarik risklerimiz arttı. Öte yandan savaşın uzaması ihtimali uzun vadede ham madde ve buna bağlı tedarik sorunlarını tetikleyebilir. Yarı iletken tedarik darboğazından pek çok üretici gibi biz de etkileniyoruz ve tedarik zorluklarının yakın dönemde devam edeceğini öngörüyoruz. Ford Motor Company ve tedarikçilerimizle birlikte süreci çok yakından izliyoruz ve planlarımızı güncelliyoruz. Sektörümüzün esnek yapısı, tedarik ve dağıtım ağındaki paydaşlarımızın buna uyum sağlaması sayesinde uzun vadeli planlama sürecini elden bırakmıyoruz. Böylece olumlu bakış açımızı koruyarak sektörün ve şirketimizin büyümesini sürdüreceğine inanıyoruz.

Sürdürülebilirlik günümüzün önemli konularının başında geliyor. Bu bağlamda, fosil yakıtlı araçların yerini yakın zamanda elektrikli araçlar alacak gibi görünüyor. Markanızın elektrikli araçlar konusundaki çalışmalarından bahseder misiniz?

Pandemi ve iklim krizinin etkisiyle ülkeler ve tüm sektörler epeydir sürdürülebilirlik bakış açısıyla yol haritalarını belirliyor. AB ülkeleri, Avrupa Yeşil Mutabakatı ile karbonsuz bağlantılı yeni nesil ticari araç projelerinin hayata geçirileceği bir üs haline geleceğini duyurmuştuk. Bu yıl da iki önemli başarıya imza attık. Ford’un Romanya’daki Craiova fabrikasını bünyemize katarak yurt dışı operasyonlara açılırken üretim ve çalışan sayımızı da artıracağız. 2 ülkede 4 fabrikamızda üreteceğimiz yeni nesil araçlarla Avrupa’nın en büyük ticari araç üreticisine dönüşüyoruz. Kısa süre önce de efsane Transit modelimizi elektriklendirdik; Avrupa’nın en güçlü ve Türkiye’nin ilk tam elektrikli ticari aracı E-Transit’i üretmeye başladık. Elektrik enerjisinin tamamını yüzde 100 yenilenebilir kaynaklardan sağlayan Kocaeli Fabrikaları’nda ürettiğimiz E-Transit, elektrikli araçlar konusundaki yenilikçi vizyonumuzun çok kıymetli bir göstergesi aslında.

Elektrikli araçlardaki öncü çalışmalarımız yakın gelecekte de devam edecek. Örneğin tasarımını ve mühendisliğini Ford Otosan’ın üstlendiği yeni nesil Transit Courier van ve kombilerin tam elektrikli versiyonları 2024 itibarıyla Cravoiva’da üretilecek ve piyasaya sunulacak. Ayrıca 2024 senesi itibarıyla devreye alınacak Ford Puma’nın yeni tam elektrikli versiyonunu da üstleniyoruz.

Covid – 19 salgını ezberlerimizi bozdu. Bu dönemde müşteri alışkanlıkları değişime uğradı. Dijitalleşme hayatımızın her alanında daha fazla yer almaya başladı. Dijitalleşme konusunda markanızın ne tür çalışmaları var?

Dijital ve yeşil dönüşüm birbirini tetikleyerek ilerlerken Endüstri 4.0’ın yansımaları hem imalat sanayisinde hem de ürün portföyündeki dönüşümde kendini gösteriyor. Üretimdeki dijital dönüşüm, siparişlerin alınmasından tedarik planına kadar bizim en başından itibaren önümüzü görmemizi sağlıyor. Ayrıca Endüstri 4.0’ın yarattığı imkanlarla simülasyonlar yaratarak farklı senaryolara hazır hale geliyoruz ve hataları henüz oluşmadan yakalayabiliyoruz. Yenilenebilir kaynaklarla kendi enerjisini yaratan, akıllı ve uçtan uca bağlı fabrikalarda, olası hataları öngörebildiğimiz, tüm üretim süreçlerini planlayabildiğimiz bir süreç bu. Ürün portföyünde ise akıllı cihazlarla yönetebileceğimiz bir mobiliteye uygun çözümler ortaya çıkıyor. Elektrikli araçlar, bağlantılı ve otonom sürüş teknolojilerine doğru bir gidişat bahsettiğim. Ürün portföyündeki bu dönüşüm de verimlilik, tasarruf, çevre dostu araçlar ve hataların en aza indirilmesi demek oluyor. Bahsettiğim bu faktörlerin farkında bir şirket olarak uzun yıllardır dijitalleşme konusunu odağımıza aldık ve sağlam bir dijital altyapı yarattık.

Karayolu Taşıma Yönetmeliği’nde yapılan düzenlemeler ile birlikte ticari araç kiralamanın önü büyük ölçüde açıldı. Buna bağlı olarak, hafif ticari araçların operasyonel kiralama sektörünün filosundaki payı da günden güne artıyor. Bu konudaki görüşleriniz nelerdir?

Ticari araç kiralamanın bahsettiğiniz çerçevede yönetmelikteki düzenlemelerle önünün açılması, işletme maliyetleri açısından şirketlere pek çok avantaj yaratıyor. Hafif ticari araçların operasyonel kiralama sektörünün filosundaki payının da yükselmesiyle beraber, müşteriler ihtiyaçlarına yönelik araçlara uygun fiyatlarla erişebiliyorlar ve diledikleri araçlarla iş süreçlerini yürütebiliyorlar.

Örnek verecek olursam; bizim sunduğumuz her şey dahil araç kiralama sistemi Ford Lease, uygun fiyatlarla ticari ve binek araç kiralama konforu yaşatırken müşterilerimize işletme sermayesini kendi işleriyle ilgili yatırımlarında kullanma olanağı veriyor. Ford Lease’den diledikleri Ford aracını kiralayan vergi levhalı müşteriler, tüm kira bedelini gider gösterme imkanına sahip oluyorlar. Ford Lease ayrıca kiralama süresince MTV, bakım, muayene, hasar ve lastik değişim durumlarında tüm masrafları üstlenerek ve kaza veya arıza halinde yedek araç sağlayarak işlerin aksamasını engelliyor.

Top