Your browser (Internet Explorer 7 or lower) is out of date. It has known security flaws and may not display all features of this and other websites. Learn how to update your browser.

X

Yenilikçi İş Modellerini Daha Fazla Geliştirmeliyiz – İnan EKİCİ

Covid-19 salgını ile birlikte seyahat ve ulaşım tercihlerimizin değiştiğini pek çok kez belirtmiştim. Ulaşımın her tipinde ve aşamasında sağlık, dolayısıyla hijyen tedbirleri, en önemli unsur olmaya devam ediyor. Araç kiralama sektörünün değişen tüketici tercih ve beklentilerine uyum sağladığını, teknoloji kullanımı ve dijitalleşmeye daha da hız verdiğini söyleyebilirim. Salgın öncesi yaşanmaya başlanan “sahiplik yerine kullanım” ana akımının sürdüğünü, bireyler ve kurumların sahiplikten uzaklaşmaya devam ederek ihtiyaçları kadar kullanma imkanı tanıyan modellere, dolayısıyla kiralamaya yöneldiklerini gözlemliyoruz. Salgının bir sonucu olarak toplu taşımayı tercih etmeyen bireyler de ulaşım ihtiyaçlarını karşılamak için araç kiralamayı daha fazla tercih ediyor.

Açık fikirli olmak, her zaman yaptığımız gibi insanların ihtiyacını önceliklendirmek, öngörülü olmak, doğayı ve dengeyi korumak sürprizlerle dolu yeni bir iş yapış anlayışının önünü açacaktır. Bu anlayış, müşteri deneyimini geliştirip zenginleştirirken, eş zamanlı olarak “costovation” olarak tanımlanan maliyet düşüren yenilikçi iş modellerinin geliştirilmesini de gündemimize taşıyacaktır. Önümüzdeki dönemde bu yolda herkesin bildiği araç paylaşım modellerinin hızlanmasından, atıl kapasiteye yani boşta bekleyen araçların kullanılmasına, birlikte satın alma ile tasarruf yaratmaya ve tekrar kullanım döngüsünün akıllı yönetimine kadar farklı iş modelleri ile tasarruflar yaratan modeller hayata geçecektir.

Sektörümüze özel bazı hususlarda devletimizin desteğini almak adına TOKKDER olarak kısa dönem ve günlük kiralama ile operasyonel kiralama özelinde girişimlerimizi sürdürmekteyiz. Bu girişimlerden biraz bahsetmek istiyorum…

Covid – 19 salgınının tetiklediği önemli akımlardan biri de “Karavan Turizm”i oldu. Bireyler pandemi sürecindeki tatil yapma ihtiyaçlarını, izole şekilde, çadırlarda, karavanlarda, teknelerde, orman/koru içinde geniş yeşil alanlar ortasına konumlandırılmış bungalovlarda karşılamaya yöneldi. Motokaravan kiralama bu alandaki müşteri taleplerine cevap verebilmek ve yurt dışı turizm/müşteri potansiyelini artırmak için önemli bir hizmet haline geldi. Bununla birlikte, ülkemizde motokaravan sahibi olma maliyetlerinin ÖTV kaynaklı yüksek olması nedeniyle araç kiralama sektörünün bu alandaki yatırımları ne yazık ki sınırlı kalmaktadır. Günümüzde Avrupa ülkeleri toplamında yılda yaklaşık 132 bin adet karavan tescili gerçekleşirken, yüksek ÖTV tabiiyeti nedeniyle Türkiye’de ancak 800 adet karavan tescili yapılabiliyor. Daha da çarpıcı olan ise, Türkiye için belirtilen bu rakamın sadece 5 adedinin yeni araç olması. İç ve dış turizm gelirlerinin artırılması, karavan üst yapı firma sayısı ve nitelik artışı ile ihracat potansiyelinin artırılması, ek istihdam alanlarının yaratılması, vergi gelirlerinin artırılması potansiyeli gibi fırsatları tetikleyecek olan motokaravan kiralama sektörünün gelişimi için uygulanan ÖTV oranlarının ticari araç vergilerinin seviyesine düşürülmesi halinde karavan kendi ekosistemini yaratabilecektir. Yaz aylarının yaklaştığı bu günlerde, ilgili bakanlıklara bu yöndeki beklentimizi yinelemek isterim.

Pandeminin önemini ortaya çıkardığı unsurlardan biri de tasarruf. Tasarruf etmek isteyen, birçok sektör müşterisi bu dönemde operasyonel kiralama yöntemiyle edindiği mevcut araçlarını yenilemek yerine bu araçların kira sürelerini uzatmak istiyor. Mevzuat gereği sektör olarak 48 aydan uzun süreli araç kiralaması yapamamaktayız. Bu durumun aşılması için ilgili devlet kurumları nezdinde girişimlerimizi sürdürüyoruz.

Gerek operasyonel araç kiralama sektörü gerekse kısa dönem ve günlük araç kiralama sektörü hizmet kapsamı dikkate alındığında mutlaka Covid-19 salgını çerçevesinde uygulanan sokağa çıkma kısıtlamasının kapsamı dışında tutulması gereken kritik sektörlerdendir. Her iki sektörümüzün araçları kamu kuruluşları başta olmak üzere salgın döneminde kritik öneme sahip sağlık, gıda, enerji, teknik servis hizmetleri, tedarik ve lojistik sektörleri ile sağlık çalışanları tarafından yoğun olarak kullanılmaktadır. Özellikle üçüncü kişilere bulaş riskini de göz önünde bulundurarak hassasiyet gösteren sağlık çalışanları ile günlük hayatın idamesi için gayret gösteren kamu ve özel sektör çalışanlarının bireysel araç kiralama imkânının devam ettirilmesinin bu dönemde daha kritik ve yerinde olacağını düşünüyorum. Bulaş riskini azaltmak için toplu taşıma ve ulaşımın tercih edilmemesi yönünde uygulamaların öncelik kazandığı bir dönemde, araç kiralama sektörü dünyada da birçok ülkede temel hizmet sunan kritik sektörler arasına alınmış ve sokağa çıkma kısıtlamaları kapsamı dışında tutulmuştur. Bu düşünceyle, devletimizin aldığı tam kapanma tedbirleri süresince araç kiralama şirketlerinin sokağa çıkma kısıtlamasından muaf tutulması için TOKKDER olarak girişimde bulunduk, ancak sadece havalimanlarındaki ofislerimiz için bu talebimiz olumlu sonuçlandı.

Bir yılı aşkın süredir gerek bireyler gerekse ticari işletmeler üzerinde birçok olumsuz etkisi olan Covid – 19 salgınının bir an evvel sona ermesini temenni ediyorum.

Tüm ezberlerin bozulduğu günümüz dünyasında, adaletin, sosyal barışın, dayanışmanın, sevgi ve saygının egemen olduğu bir yaşam düzeninde, sağlıklı yaşamak dileğiyle, “1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü”nü; hayatımız boyunca ellerimizi bir an olsun bırakmayan, varlıklarıyla yolumuzu aydınlatan annelerimizin “Anneler Günü”nü,; içerisinde olduğumuz bu zorlu süreçte gece gündüz demeden özveriyle görev yapan tüm hemşirelerimizin “Hemşireler Günü”nü; hepimizin ilk kahramanı babalarımızın “Babalar Günü”nü içtenlikle kutluyorum.

Son olarak ülke ekonomimiz ve sektörümüz adına verimli bir yaz dönemi olmasını diliyor, bu vesileyle hem 19 Mayıs ATATÜRK’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramımızı hem de Ramazan Bayramımızı kutluyor, hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.

Top