Your browser (Internet Explorer 7 or lower) is out of date. It has known security flaws and may not display all features of this and other websites. Learn how to update your browser.

X

Binek Otomobillere İlişkin Yeni Gider Kısıtlaması – Hakan Güzeloğlu

Bir önceki yazımızda operasyonel kiralama faaliyeti açısından önemli sayılacak yeni düzenlemeler içeren 7194 Sayılı Kanun yayımlanmadan evvel TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’na sunulan ve Meclis Genel Kurulunda getirilen yenilikler üzerine bilgilendirme yapmıştık. Bu yazımızda ise binek otomobillere ilişkin yeni belirlenen limit ve hadler ile ilgili vergisel değerlendirmelerde bulunmak istiyoruz.

An itibarıyla 7194 sayılı Kanuna ilişkin ikincil düzenlemeler sayılan bir genel tebliğ ve/veya sirküler yayımlanmamış olup sadece kanunda yer alan bazı hadlerin güncel tutarları vergi usul kanunu genel tebliğlerindeki açıklamalar kapsamında belirlenmiştir. Değerlendirmelerimiz daha henüz yeni ve üzerinde mutabık kalınması gereken hususlar olan uygulamalar üzerine ön bilgilendirme şeklinde olup söz konusu ikincil mevzuatın yayımlanması ile kafalarda oluşan soru işaretlerine daha net cevaplar verebileceğimiz düşüncesindeyiz.

2020 Yılı Güncel Hadler ve Tutarlar

7 Aralık 2019 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan 7194 Sayılı Dijital Hizmet Vergisi ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun kapsamında, kiralama yoluyla edinilen binek otomobillerinin her birine ilişkin ödenen aylık kira bedeli ile gider olarak indirim konusu yapılabilecek özel tüketim vergisi ve katma değer vergisinin toplam tutarına ve binek otomobillerine ilişkin amortisman olarak indirim konusu yapılabilecek tutarlara bazı sınırlandırmalar getirilmiş olup; ticari kazancın ve serbest meslek kazancının tespitinde binek otomobillere ilişkin giderlerin en fazla yüzde 70’i indirilebilecektir.

23/12/2019 tarihli ve 30987 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 512) ile de 2019 yılı için yeniden değerleme oranı yüzde 22,58 (yirmi iki virgül elli sekiz) olarak tespit edilmiş olup; yayımlanan 310 seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği uyarınca 1.1.2020 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere;

  • Gider olarak indirim konusu yapılabilecek özel tüketim vergisi ve katma değer vergisinin toplam tutarı 115.000TL’den 140.000 TL’ye,
  • Amortisman olarak indirim konusu yapılabilecek tutar; özel tüketim vergisi ve katma değer vergisi hariç 135.000 TL’den 160.000 TL’ye,
  • vergilerin maliyet bedeline eklendiği veya binek otomobilin ikinci el olarak iktisap edildiği hallerde ise 250.000 TL’den 300.000 TL’ye,

yükseltilmiştir. Ticari kazanç ve serbest meslek kazancı elde eden gelir vergisi mükellefleri ile kurumlar vergisi mükellefleri 2020 yılı kazançlarının tespitinde artırılmış bu yeni tutarları dikkate alacaklardır.

Binek otomobilleri için gider olarak dikkate alınabilecek 5.500 TL’lik kira tutarı ise Gelir Vergisi Kanunu Geçici 91’inci madde hükmü gereği yeniden değerlemeye tabi tutulmayacağından değerlemeye tabi tutulmamıştır. Bu tutar ticari kazanç ve serbest meslek kazancı elde eden gelir vergisi mükellefleri ile kurumlar vergisi mükelleflerinin 2020 yılında gider olarak dikkate alabilecekleri aylık kira bedeli olarak aynı tutar olup, 5.500 TL olacaktır.

Bu düzenleme ile 01.01.2020 tarihinden itibaren binek otomobil giderleri ile ilgili olarak doğrudan iktisap edilen veya kiralanan binek otomobillere ilişkin giderlerin vergi matrahından indirilmesine bazı sınırlamalar getirilmektedir. Yeni düzenlemeye göre;

  • Kiralanmış binek otomobillerin, kira bedellerinin aylık 5.500 TL’sini aşan kısmı kurumlar vergisi matrahından indirim konusu yapılamayacaktır.
  • Yine iktisap edilen ve kiralanmış binek otomobillere ilişkin giderlerin yüzde 70’inin üstünde olan kısım vergi matrahından indirilemeyecektir.
  • Binek otomobillerinin ÖTV ve KDV hariç iktisap bedelinin 160.000 TL’yi aşan bölümü üzerinden hesaplanan amortismanlar kanunen kabul edilen bir gider olmayacaktır.
  • İktisap edilen binek otomobillerinin maliyet bedeline eklenmeyen ÖTV ve KDV’lerinin 140.000 TL’yi aşan bölümü gider olarak yazılamayacaktır.
  • ÖTV ve KDV’nin maliyete eklenmesi halinde veya ikinci el alınması halinde ise otomobil bedelinin 300.000 TL’yi aşan bölümü üzerinden ayrılan amortismanların vergi matrahından indirimi mümkün olmayacaktır.

Kanun düzenlemesine göre uygulama 01.01.2020 tarihinden itibaren başlayan vergilendirme dönemi gelir ve kazançlarına uygulanmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girecektir.

Henüz ikincil mevzuat yayımlanmadığı için yukarıdaki verilere göre soru işareti doğuran bazı hususları özetlemeye çalışalım.

Kira bedeli limit KDV dahil mi yoksa hariç mi dikkate alınacak?

Yeni uygulamada operasyonel kiralama şirketlerinden alınan aylık kira faturalarının 5.500 TL’yi geçmesi durumunda geçen tutarın ilgili kiracı şirket tarafından kurumlar vergisi hesaplamasında indirim konusu yapılması mümkün değil.

Bu tutarın başta banka ve sigorta şirketleri ile faaliyetleri banker statüsünde olan finansman, faktoring, varlık yönetim şirketi ve elektronik para ve ödeme kuruluşları için KDV dahil olarak değerlendirilmesi ve KDV dahil tutarın 5.500 TL ‘yi geçmemesi gerektiğini düşünüyoruz. Argüman olarak da KDV ‘nin bu kurumlar için bir kira bedeli gideri olmasını gösterebiliriz. Yine de son dakikaya kadar farklı olarak değerlendirmeye açık olan bu konunun yayımlanacak ikincil mevzuat ile birlikte netlik kazanacağını düşünüyoruz.

2019 ve 2020 Amortisman Uygulaması Nasıl Olacak?

ÖTV ve KDV yükü ile toplam 2019 yılı için (115.000+135.000=) 250.000 TL ve 2020 yılı için (140.000+160.000=) 300.000 TL’yi geçen binek oto maliyetlerinde amortisman bu tutar ile sınırlı olup, bu tutarı geçen kısma isabet eden amortisman tutarları kanunen kabul edilmeyen gider olarak dikkate alınacaktır. Kanunda yer verilen 250.000 TL değerlenmiş hali ile 300.000 TL 01.01.2020 tarihinden itibaren başlayan vergilendirme dönemi gelir ve kazançlarına uygulanacaktır.

Diğer bir ifade ile 2020 yılında ayrılan amortisman tutarları KDV ve ÖTV dahil 300.000 TL vergiler hariç 140.000 TL üzerinden hesaplanacaktır.

Yapılan amortisman kayıtlarında hiç amortisman ayırmayan kurumlar ile limitleri aşarak amortisman ayıran ve kayıtlarına alan uygulamaların kurumlar vergisi hesabında ilave indirim kalemi olarak dikkate alınması ve kontrolü gerekecektir.

5.500 TL Kira Limiti Uygulamasında Operasyonel Kiralama Avantajı

Daha önceki yazılarımızda da belirtmiş olduğumuz üzere operasyonel kiralama finansal kiralama işleminden tamamen farklı bir kiralama modeli olup operasyonel kiralama sözleşmesi kapsamında taraflarca anlaşılan şartlara uygun sadece bir araç tahsis edilmekle kalınmamaktadır. Bilakis, kiralama hizmeti içerisinde ek olarak kiralamaya konu edilen araçlara ilişkin birçok verilen hizmetler bulunmaktadır. Bu hizmetlere konu masraflar da kiracıya kira bedelinin içinde fatura edilmektedir.

Nedir bu hizmetler diye bakıldığında birçok hizmeti sayabiliriz. Başlıca; aracın servis hizmetinin verilmesi, bakım onarımının yapılması, mevsimsel olarak lastiklerinin değiştirilmesi, aracın her türlü muayenesinin yapılması, sigorta ettirilmesi, kaza anında aracın onarımı dahil tüm ihtiyaçlarının karşılanması ve kiracıya aynı nitelikte başka bir araç tahsis edilmesi, ilaveten vale servisi, yakıt taşıtmatik ve OGS geçiş hizmetleri gibi ilave hizmetlerin de verilmesidir.

Bu çerçeveden bakınca iktisap edilmiş araçların bakım / onarım, lastik, sigorta gibi yukarıda sayılan giderlerinin yüzde 70’i vergi matrahından indirilebilecekken, operasyonel kiralama alternatifi seçildiğinde bu sayılan gider kalemleri binek oto kira bedeli içinde yer alacaktır. Bu da operasyonel kiralamanın yarattığı avantaj olarak değerlendirilebilir.

KM aşımları, benzin, cezai şartlar ve vade farkları nasıl dikkate alınacak?

İkincil mevzuatta bir diğer açıklanması gereken husus operasyonel kiralama şirketlerince fatura edilen benzin, OGS, KGS, KM aşımı ve vade farkları gibi ilave faturaların aylık kira bedeli mi sayılacağı veya binek oto giderleri sayılarak yüzde yetmişinin gider mi kabul edileceği yoksa ilişkilendirilmeyip tamamının bağımsız şekilde gider mi yazılacağı?

Kanaatimizce, kilometre aşımının aylık kira bedelinin bir parçası iken ceza bedeli veya vade farkının ise bir tazminat veya finansman gideri tutarı olarak bahsedilen limitler haricinde değerlendirilebileceği yönünde. Km aşımı faturalarının kurumun aylık kira bedelleri ile geriye dönük karşılaştırılarak yıla paylaştırılarak dikkate alınması ise mümkün olabilir.

Benzin faturasında ise bu faturanın bir akaryakıt yansıtma faturası olması sebebiyle aynı KGS veya OGS gibi binek oto gideri olarak yüzde 70’inin yansıtılan kurumda gider olarak dikkate alınabileceği görüşündeyiz. Bu noktada farklı menülerle akaryakıt vb. bedellerin kira bedeline dahil edilerek limit kullanımının sağlanması şeklinde öneri ve yapılar da ikincil mevzuatta cevaplanması gereken hususlar arasındadır.

Öte yandan, operasyonel kiralama şirketleri özelinde açık hesap kullanılan müşterilerinde yapılan iade faturalarında ise daha önceden 5.500 TL limiti dikkate alınarak yapılan hesaplamaların iade tutarı sonrası tekrar gözden geçirilmesi de gerekecektir.

Top